17 Ekim 2010 Pazar

FÜZE KALKANI TÜRBANLA ÖRTÜLÜYOR

         FÜZE KALKANI TÜRBANLA ÖRTÜLÜYOR


          “Saftiriğin teki olduğumu”, söyler dururum hep? 
Öyle ya; “düğün değil, bayram değil;” (durup dururken) “niye öptü eniştem beni”?
Tuttuk bir de;
Bu türban ve lâiklik konusunda, yazılar yazdık onca…!?
Yine de boşuna değil bunlar bence!
Lâkin işin aslını yeni kavradık; yenice?
Nitekim şu an itibariyle fiilen de hukuken de türbanı üniversitelerimize sokmak olanaklı değildir!  http://anafor.org/haber_detay.asp?id=3735&uyeid=170 link adresinde yayınlanmış olan “Türban Sorunu Çözüldü (!)” adlı makalemizde de belirttiğimiz gibi bu mesele, YÖK Başkanı’nın bir talimatıyla çözülüverilecek iş olmasa gerektir! Bu sorunun çözüm şekli de…
 Gerek http://anafor.org/haber_detay.asp?id=3752&uyeid=170 link adresindeki “Mucit Profesör”, gerekse http://anafor.org/haber_detay.asp?id=3757&uyeid=170 link adresinde da yayınlanan “Hayrettin Karaman’a Reddiye” başlıklı makalelerimizle yanıtlamaya çabaladığımız çığırtkanlıklarla yandaş basında dalgalandırılan türban bayrağı niyedir?
Neyedir öyleyse?
“Zalim Amerika”, “iki yüzlü Avrupa”, “bin bir surat Yahudi” ve içerideki “işbirlikçi dincilerle” sair yandaşları işbaşındadır çünkü!
Ve zararından başka ülkemize hiçbir hayrı olmayacak olan Amerikan füze kalkanlarını güzel vatanımıza konuşlandırmaya çalışmaktadırlar. Böylece komşu ülkelerle aramızı daha da açmaya, bizi hedef tahtasına oturtmaya uğraşmaktadırlar!
Ve işin devamındaki fiili esaret zincirleri ile zincirlemeye bizi…
Durum bu olunca, ülkemizde dikkatleri başka yöne çekmenin, karşı direnci kırmanın özellikle samimi dindarların desteğini almanın yolu “türban meselesini” kaşımaktan, daha doğrusu onu Amerikan füze kalkanlarına ve işin devamına örtü yapmaktan geçmektedir! Yoksa maksat bu konuyu çözmek falan değildir! Çözüm yolu da bu değildir!

Ey kardeşim, uyan…! Uyan da:
Yetsin artık türbanını, baş örtünü kullandırdığın!
Yetsin artık dinini kullandırdığın!
Yetsin artık manevi değerlerini kullandırdığın!
Yetsin artık iyi niyetinle safiyetini kullandırdığın!
Yetsin artık maddi değerlerini kullandırdığın!
Yetsin artık sen örtüler altında yatırılırken vatanının bunca olanaklarını sattırdığın!
Bu defe da türbanını, Amerikan Füze kalkanına,
Ve işin devamına örtü yaptırma!?
            ****************
Her zaman yazar, söylerim:
İyi bil ki küfür; gerçekleri örtmek, halk tarafından görülmesini engellemek demektir!
Aziz kardeşim! Lütfen…!
“Akıl var; yakın var…!?”
Rica ediyoruz; yalvarıyoruz…
Başörtünü küfre alet ettirme!
Sonsuz maneviyatını,
Yıllardır döktüğün kanı,
Ve bu kutlu vatanı,
Çiğnettirme!
Bir Müslüman böylesine aymaz olmaz; unutma!
Ve vatanseverler…
Askerimizin başına çuval geçirenlerle geçirtenler,
Hepimizin başına, türban geçirecekler…!
Unutma…!
            ****************
“12 Eylül 2010 Anayasal Referandumu” biliyorsunuz ki andığım bu durumlar gerçekleşsin adıyla yapılmadı. Fakat görüyoruz ki; “takke düştü; kel göründü!” Ve andığımız bu konu ile devamının gerçekleştirilebilmesi yönünde kullanılıyor! Bu anlamda, “Küresel Kapitalist Sömürü Düzeninin (Siyonizmin)”  adamlarıyla içimizdeki işbirlikçilerinin nasıl da hoyratlaştığına dikkat ediniz lütfen!

İyi bilsinler ki ama:
Özellikle; Cumhuriyetimizi kuran o kutlu ecdadın kanını “damarlarında taşıyan insan” bitmedi daha ülkemizde!
Ve “en son ocak sönmedi” daha…!
Yüce Milletime Saygılarımla…!
                                                 Av. Mehmet DURAN

1 yorum:

  1. "Elin kalkanıyla ülke savunacağız" düşüncesini kimseye yutturamayacağını bilen emperyalist uşakları,ABD çıkarlarını halkımıza; kadının kızın bir karışlık örtüsüne sarıp sarmalayıp oldu bittiye getirmeye çalışıyor.
    Emeğine sağlık hocam.

    YanıtlaSil